Sitemlerim gönülden taşar bu gece,
Demek sevip sabretmek hataymış sence,
Erkek dediğin vurmalıymış kalleşçe,
İşte o dem binermişsin kıymete...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Lügatinde vefanın manası ne,
Seven daha ne vermeli sevdiğine,
Zor gününde sırt dönersen seni sevene,
Kaybeden sen olursun, yaz bunu defterine...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sevenin de sabrı var unutma bunu,
Zorlama şansını, şaşırma yolu,
Kötüye gidiyor bilesin bu işin sonu,
Yaktırma gemileri, bırak zorluğu...
Pürkusur
Gönülden Nağmeler
Gönülden Nağmeler
Gamzelendi yine gönül devası ah'tır,
Gönlü mahzun olanın dostu Allah'tır. (Şems-i Tebrizî)
Gamzelendi yine gönül devası ah'tır,
Gönlü mahzun olanın dostu Allah'tır. (Şems-i Tebrizî)
8 Kasım 2012 Perşembe
Sitem
Sevgiye vefan bu kadar mı senin,
Hiç mi kıymet bilmez, değer bilmezsin,
İnanmak istemiyorum bunu yapan sen misin,
Vefasız yâr öldün mü de çıkmıyor sesin?
Söyle hatırı yok muydu yaşanan onca şeyin,
Madem seviyorsun neden susar dilin,
Bağrım yanıyor her gece ağlarım için için,
Vefasız yâr öldün mü de çıkmıyor sesin?
Gönlümü ben sana saray yapmıştım,
Aşkınla yıllarca nasıl yanmıştım,
Her cefana "aşk" deyip dayanmıştım,
Vefasız yâr öldün mü de çıkmıyor sesin?
Pürkusur
Hiç mi kıymet bilmez, değer bilmezsin,
İnanmak istemiyorum bunu yapan sen misin,
Vefasız yâr öldün mü de çıkmıyor sesin?
Söyle hatırı yok muydu yaşanan onca şeyin,
Madem seviyorsun neden susar dilin,
Bağrım yanıyor her gece ağlarım için için,
Vefasız yâr öldün mü de çıkmıyor sesin?
Gönlümü ben sana saray yapmıştım,
Aşkınla yıllarca nasıl yanmıştım,
Her cefana "aşk" deyip dayanmıştım,
Vefasız yâr öldün mü de çıkmıyor sesin?
Pürkusur
...
İçimi yakan bir şeyler var bu gece
Sitemlerimi okuyor kırık gönlüm hece hece
Yakışıyor mu sana böyle terk etmek sinsice
Her şey iyi mi olacak sanıyorsun yoksa böyle gidince...
Pürkusur
Sitemlerimi okuyor kırık gönlüm hece hece
Yakışıyor mu sana böyle terk etmek sinsice
Her şey iyi mi olacak sanıyorsun yoksa böyle gidince...
Pürkusur
7 Mart 2012 Çarşamba
YÂR’E…
Fark etmedin mi yokluğunda her geçen gün nasıl öldüğümü
Anlayamadın mı ey yâr! Seni ne kadar çok sevdiğimi
Derdin dağ oldu, yıkıldı üzerime, bulamadım kendimi
İnan bu ettiğin aşığına zulmün ta kendisi
Mümkün olsa yarıp göstersem kalbimde sana olan sevgimi
Etme Yâr! Yeter bu kadar ayrılık, zira gönlüm artık pek müşteki.
Uçurumun kenarındayım sanki, sensiz ve kimsesiz
Gel, çek kurtar beni, yoksa öleceğim şüphesiz
Usul usul sar beni sevginle, sorgusuz sualsiz
Resimler hasretini dindirmede inan artık çok yetersiz…
Pürkusur
6 Şubat 2012 Pazartesi
Huzur
Hep bu soruyu sorarız birbirimize,
Huzur nerede?
Sahi huzur nerede ey dost?
Ya da aslında huzur ne sence?
Çok paranın olması mı?
Yoksa her işinin rast gitmesi mi?
Hiç kaybetmemek mi huzur?
Huzur nedir dostum, nerede bulunur?
Sevdiceğinin kollarında uyumak mıdır?
Ya da her doğan güne ve batan güneşe onunla bakmak mı?
Aslında huzur neyi aradığına bağlı değil midir?
Senin için dünyalıksa huzur, hiç boşuna bekleme,
Çünkü hiçbir zaman tamamıyla senin olmayacak.
Şu kısa ömrün dünyayı heybesine sığdıramayacak.
Bir dağ kadar olacak sahip oldukların,
Nefsin bir dağ kadar daha isteyecek, DOYMAYACAK.
Durmayacak, dinlenmeyecek, sende rahat koymayacak.
Ve unutma dostum! Bu dünya kimseye kalmadığı gibi,
Sana da KALMAYACAK...
O zaman huzur nerede dostum?
Huzur, ancak ve ancak
Ezelî ve Ebedî olanda ey dost...
Yani her şeyin, tüm güzelliklerin yaratıcısı Yüce Allah'ta...
Boşuna dememişler: "Allah ile olduktan sonra ömür de hoştur, ölüm de hoştur..."
Haydi o zaman dostum!
Ömür heybeni O'nun yolunda iyiliklerle doldur!
Yetimin başını okşa, yoksulun karnını doyur...
Ve sadece sev dostum, sadece sev!
Yaradılanı Yaradan'dan ötürü sev...
İşte budur HUZUR...
Mücahid Aslan
Huzur nerede?
Sahi huzur nerede ey dost?
Ya da aslında huzur ne sence?
Çok paranın olması mı?
Yoksa her işinin rast gitmesi mi?
Hiç kaybetmemek mi huzur?
Huzur nedir dostum, nerede bulunur?
Sevdiceğinin kollarında uyumak mıdır?
Ya da her doğan güne ve batan güneşe onunla bakmak mı?
Aslında huzur neyi aradığına bağlı değil midir?
Senin için dünyalıksa huzur, hiç boşuna bekleme,
Çünkü hiçbir zaman tamamıyla senin olmayacak.
Şu kısa ömrün dünyayı heybesine sığdıramayacak.
Bir dağ kadar olacak sahip oldukların,
Nefsin bir dağ kadar daha isteyecek, DOYMAYACAK.
Durmayacak, dinlenmeyecek, sende rahat koymayacak.
Ve unutma dostum! Bu dünya kimseye kalmadığı gibi,
Sana da KALMAYACAK...
O zaman huzur nerede dostum?
Huzur, ancak ve ancak
Ezelî ve Ebedî olanda ey dost...
Yani her şeyin, tüm güzelliklerin yaratıcısı Yüce Allah'ta...
Boşuna dememişler: "Allah ile olduktan sonra ömür de hoştur, ölüm de hoştur..."
Haydi o zaman dostum!
Ömür heybeni O'nun yolunda iyiliklerle doldur!
Yetimin başını okşa, yoksulun karnını doyur...
Ve sadece sev dostum, sadece sev!
Yaradılanı Yaradan'dan ötürü sev...
İşte budur HUZUR...
Mücahid Aslan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)